İsmail amca, karısı ölünce oğlu İbrahim ile mutlu bir hayat yaşarmış. Marangozluk yaparak geçimini sağlarmış. Oğlu İbrahim büyümüş, evlenmiş. Bir süre sonra torunu İlker olmuş. Aradan yıllar geçtikçe, İsmail amca yaşlanmış. Yemek yerken elleri titrer, yemekleri üstüne başına dökermiş. Tabağı elinden düşürüp kırarmış. Gelini bu duruma çok kızıyormuş.Yemek masasına oturtmuyorlarmış. Toprak bir çanağa yemeğini koyup, odanın köşesinde yerde yemek yedirmeye başlamışlar. Ama bir gün, toprak çanağı da elinden düşürüp kırmış. Oğlu ve gelini, İsmail amcaya tahta çanakla yemek vermeye başlamışlar.
İlker bir gün, evin bahçesinde tahtalar ve bıçakla bir şeyler yapıyormuş. Annesi ve babası merakla yanına gidip sormuşlar:
--İlker, bunlarla ne yapıyorsun böyle?
İlker, annesine babasına dönmüş cevap vermiş:
Tahta çanak yapıyorum.
Ne yapacaksın tahta çanağı?
Hiiiiiiiç! Siz yaşlandığınız zaman bu çanakla size yemek vereceğim, demiş.
Anne ve babası, bu cevaptan sonra söyleyecek söz bulamamışlar, birbirlerine bakakalmışlar, yüzleri kızarmış, yaptıklarından çok utanmışlar.
İçeriye girip, İsmail amcadan özür dilemişler, elini öpmüşler. O günden sonra, tabak da kırsa, üstüne başına da dökse, aynı masada porselen tabakla yemek vermişler.
1- Hikayeyi anlat.
2- Bu hikayenin adı ne olabilir?
3- İsmail amcanın mesleği neymiş?
4- Marangozlar ne yaparlar?
5- Bu hikayede, kimlerden bahsedilmiş?
6- Olay nerede yaşanmış?
7- Oğlu ve gelini, İsmail amcaya nasıl davranmışlar?
8- İlker, anne ve babasını nasıl utandırmış?
9- Yukarıdaki yazıda kaç tane virgül var?
10- Sen yaşlılara nasıl davranıyorsun?
Ailemizde ve çevremizde bulunan yaşlılara çok iyi davranmalıyız. Saygı ve
0 yorum:
Yorum Gönder