Mustafa Kemal'in ittihat ve terakki partisiyle fikir ayriligina düşmesinin sebebi nedir
Mustafa Kemal o günlerde Rumeli'de önemli bir faaliyet gösteren İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı. Bu cemiyetin o sıradaki başlıca hedefleri, 1876 Anayasası'nın tekrar yürürlüğe konmasını ve kapalı durumdaki Meclis-i Mebusan'ın yeniden toplanmasını sağlamaktı. Nitekim Sultan Abdülhamit'in onayıyla 23 Temmuz 1908 tarihinde ilan edilen II. Meşrutiyet'te İttihat ve Terakki büyük bir rol oynadı.
Kişiliğinde tamamen özgürlükçü bir yapıya sahip olan Mustafa Kemal, Meşrutiyet'in ilanını olumlu, ancak yetersiz bir gelişme olarak değerlendiriyordu. Hürriyetin tam anlamıyla gelmesiyle ülkenin daha hızlı ilerleyeceği ve kalkınacağını savunuyor, yönetimin gerçek sahiplerine, yani millete verilmesini istiyordu. İşte bu noktada onun, İttihat veTerakki Cemiyeti ile önemli bir fikir ayrılığı ortaya çıktı. Çünkü İttihat ve Terakki Cemiyeti II. Meşrutiyet'in ilanını yeterli buluyor, Mustafa Kemal'in inkılapçı düşüncelerini kabul etmek istemiyordu. Bu şartlarda bile O, cemiyete gerekli uyarıları yapmaktan çekinmedi.
13 Nisan 1909 tarihinde İstanbul'da, 31 Mart Vakası olarak bilinen büyük bir ayaklanma patlak verdi. Mustafa Kemal, işte bu olumsuz gelişme üzerine Rumeli'de kurulan Hareket Ordusu'nun Kurmay Başkanlığına getirildi ve bu orduyla birlikte 19 Nisan 1909'da İstanbul'a geldi. Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelişinin ardından yapılan açıklamayı kaleme aldı ve söz konusu isyanın bastırılmasında etkili oldu. Ordunun kontrolü tamamen ele geçirmesinden sonra Sultan Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine Sultan Reşat geçirildi. Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1909'da tekrar Selanik'teki görevinin başına geri döndü.
Mustafa Kemal'in Selanik'e dönüşüİttihat Terakki Cemiyeti ile olan görüş ayrılığını daha da ön plana çıkarır. 22 Eylül 1909'da İttihat TerakkiKongresi'nde ordunun siyasete karışması ve bunun doğuracağı muhtemel olumsuz sonuçlar üzerine bir konuşma yapar. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin izlediği siyasetin yanlış olduğuna ve ülke yararına olmadığına kanaat getirir. Tüm vaktini ordudaki görevine ayırır.
0 yorum:
Yorum Gönder