Eski zamanlarda bir kral, saraya giden yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.
Bakalım neler olacaktı? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. “Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor vb.”
Sonunda bir köylü çıka geldi. Saraya sebze ve meyve getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı. Ama kayayı da yolun kenarına çekti.
Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde…“Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir” diyordu kral.
Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı…
SORULAR
1- Padişah, saraya giden yolun üzerine niçin kocaman bir kaya koydurmuştur? (10 puan)
2- Yoldan geçenler padişahın hakkında neler düşünüyorlar? (10 puan)
3- Kayayı yolun kenarına kim çekiyor? Niçin? (10 puan)
4- Bu olaydan köylünün aldığı ders nedir? (10 puan)
5- Aşağıdaki dizelerde “kişileştirme” ve “karşılaştırma”ları belirleyip karşılarına yazınız.(10 puan)
Havalar güzel gidiyor, İnceydin sevgilimin bileklerinden,
Sen de çiçek açtın erkenden. Daha maviydi damarların.
Küçük zerdali ağacım Üşüyor musun karanlıkta
Aklın ermeden. Küçük zerdali ağacım?
6- Aşağıdaki cümlelerde durum eki alan sözcükleri uygun kutucuklara yazınız. ( 10 puan)
- Dün akşam bizim evde kimse yoktu. – Okula giderken servis minibüsümüz kaza yaptı.
- Ahmet’ten başka herkes o espriye gülüyordu. - Seni buraya çağıran mı oldu?
- İşini iyi yapana kimse bir şey demez. – Yolun sonunda bir köye varacaksınız.
- Çocuğun annesine henüz ulaşılamadı.
| Belirtme durumu | Bulunma durumu | Yönelme durumu | Ayrılma durumu |
| | | | |
7- Aşağıdaki cümlelerde yer alan zamirleri bularak çeşitlerini yazınız. (10 puan)
| O kötü haberi ortalığa kim yaydı? | |
| Adamın biri, ikide bir Hasan’ı rahatsız ediyormuş | |
| Bu kitap sana göre değildir. | |
| Kalemlerden hangisi Cemil’in? | |
| Artık, kendine ve başkalarına eziyet etmeyi bırak lütfen. | |
8- Kompozisyon ( Öykü tamamlama ) (30 puan )
Eskiden köyün birinde, çok bilge bir çiftçi yaşarmış. Her insan gibi bu çiftçi de zamanı gelince ihtiyarlamış. İyice yaşlandığında ise hastalanıp yatağa düşmüş. Artık ölüm döşeğinde olduğunu hisseden çiftçi, çocuklarını başına toplamış ve: “Sevgili yavrularım” demiş. “ Şimdi diyeceklerime iyi kulak verin. Artık yaşlandım ve çok hastayım. Biliyorsunuz ki, yakında öleceğim.”
Çiftçinin çocukları hiç beklemedikleri bu sözler karşısında şaşırmışlar. “Aman babacığım!” demiş hepsi de. “Allah gecinden versin.”
Çiftçi devam ederek: “Yok yok!” demiş. “Bu hastalık beni sağ bırakmaz artık. Ölmeden önce size önemli bir şey açıklayacağım. Aklınızda iyi tutun haaa, tarlamızda altın var. Toprağı iyi kazarsanız altını bulursunuz.”
Çiftçi bu sözleri söyledikten üç gün sonra ölmüş… ( Öykünün gerisini siz tamamlayın.)
BAŞARILAR…
Şahin TÜMER
Türkçe Öğretmeni 
0 yorum:
Yorum Gönder